Paris...



Paris, paris...

Güzel zamanda gittik bence, en önemlisi o oldu. Ekim ayıydı, hem soğuktu hem de güneşli. city bike'lardan kiralayıp sokaklarda tur atmacalı, yeri geldiğinde bisikleti park edip metroya binip daha uzak mekanlara gitmeceli bir tatil oldu... metrosu en kolay, en rahat sehir ilan ettim Paris'i kendimce :) - zaten en eski metro onlarınmış...

Öncelikle ve yine ev kiraladık!
Kiraladığımız ev Miromesnil'deydi - bilen bilir - champs elysees'ye çok yakındı (1 sokak arkası gibi) hem metroya yakın (her yer metroya yakın aslında Paris'te! olduğunuz yere kesin yakın bir metro durağı vardır mükemmel bir sistemi var... :)) hem de city bike'larımıza yakındı.
Hava güzelse evden çıkar çıkmaz bisikletleri alıp çıkıyorduk yollara...
Evimiz için tık tık : http://www.housetrip.com/en/rentals/123449?from_date=2012-1020&guests=2&to_date=2012-10-24
 

Şimdi Paris'te gezip görülebilecek yerleri ve yediğimiz yemekleri, tavsiyelerimizi yazıyorum sizlere :

Eiffel kulesi – bence mutlaka akşam görülmeli, en tepesine çıkıp şampanya keyfi yaparsınız! ;) sıra ve kalabalık hep var ama akşam saatlerinde biraz daha az oluyor diye tahmin ediyorum…

Musée d'Orsay - benim en beğendiğim müze oldu. Binası eski bir tren garına ait. Çok güzel, çok değişik bir ortamdı. içindeki eserler de Louvre'a göre daha çok ilgimizi çekti...

Louvre müzesi - görülmeli. içerisinde çok şık restaurant / cafe'ler var. http://www.lesautduloup.com/ üst katta oturup pencereden Eiffel kulesi manzarasıyla yemeğinizi yiyebilir veya bahçesinde oturup Louvre keyfini çıkarabilirsiniz…


Champs elysees ; Laduree'de oturup macaron yiyip kahve yudumlamacalı, sokaklarında bol alışveriş yapmacalı bir gün isterseniz eğer…

Le Marais ; benim için mükemmel mekan... Paris’i özleme sebebi sadece orası bile olabilir! Oraya bisikletlerimizle gittik ama metroyla ulaşım var tabiki... Pazar günü Paris'te tek gidebileceğiniz, her yerin açık olduğu tek mekan! Gerek mağazaları, gerek cafeleri çok çok beğendiğim cozy bir bölge. Aynı zamanda Yahudi bölgesi diye geçiyor. Cosher restaurantların, sinagogların olduğu bölge...
Chez Josephine 'de yemek yedik, sonra sokaklarında kaybolarak gezdik... Pazar günleri Paris’te her yer kapalı olduğu için tüm gençlik de bu bölgeye akın ediyor... Burada istemediğiniz kadar güzel butikler, çok güzel markaların mağazaları mevcut... başka bir yere mi gitsek demeyin, Pazar gününüzü burada geçirin!


Saint Germain , saatlerce dolaşabileceğiniz çok güzel bir sokak... Dünyanın en ünlü cafeleri arasına giren Café de Flore ve Café Deux Magots burada yer alıyor. Buralarda sevgiliniz / eşinizle yan yana oturup (mümkünse dışarıda!) tam bir Parisien havası yaşayabilir, mükemmel yemekler yiyebilirsiniz...
 

Saint Germain’deki Rue de Buci ’ye gidin. Biraz bizim Asmalı Mescit’e benziyor. Yan yana café’ler, restoran ve barlar bu sokakta yer alıyor. Buci, cumartesi akşamınız için güzel bir alternatif.

Montparnasse ; Ocak ayında gittiğimizde, fuar için gittiğimiz için ve sadece 2 gün kaldığımız için hem fuar mekanına yakın olmak hem de biraz daha rahat etmek için otelde kaldık. Montparnasse’ta Hotel Concorde Montparnasse’ta kaldık – çok güzel bir oteldi, 4 yıldızlı… Eiffel Kulesine oldukça yakın olduğunu söyleyebilirim size... metro istasyonlarına da 5 dakikalık yürüme mesafesinde otel uzaklığı… Bence çok güzel bir yer. Sokaklarında çok güzel krepçiler var öğlen yemekleriniz için ideal!
Ve otelden yürüme mesafesinde Le Relais de L’Entrecote (101, Boulevard du Montparnasse) var! Onu da atlamamak gerekir ;) http://www.relaisentrecote.fr/ - burayı ayrıca yazıyor olacağım...

Montmartre - Cumartesi günü benim Paris’te en sevdiğim yerlerden biri olan Montmartre’e gittik. Sanatçıların, turistlerin, lokallerin hepsinin bir arada olduğu bu semte turistlerin asıl gelme nedeni Sacré Coeur bazilikası (yukarıda). Bazilika şehrin çok yükseğinde olduğu için inanılmaz bir Paris manzarasına sahip. Hava güzel olunca, insanlar önündeki çimlerde keyif yapıp, manzarayı seyrediyorlar. Buranın merdivenlerini tırmanmadan sokaklarda kaybolmaya başlamayın ;) Benim asıl sevdiğim yerler Montmartre’in iç tarafları; buranın dar sokaklarında şirin café’ler, vintage dükkanlar, tasarım butikler bulabiliyorsunuz. Çikolatacılar, ufak galeriler, tasarımcıların kendilerine ait küçük mağazaları var.



Moulin Rouge - çok kuyruk oluyor kapısında - biz içeri giremedik çok sıra vardı ama bekleyelim görelim derseniz bize de fotoğraf gönderirsiniz :)
 

Porte de Clignancourt - bit pazarı gezmeyi eğer seviyorsanız mutlaka gitmeden dönmeyin diyebileceğim bir yer...

La Fayette - binası çok şık olan açık alışveriş merkezi concepti... La Rinascente, Macy's gibi... biz sadece binayı görmek için girdik diyebilirim… o kadar karışık ortamlarda beynim dönüyor! Ne alışveriş yapmayı ne de gezmeyi seviyorum… genel olarak bir baktık ve çıktık diyebilirim :)

Euro Disney! - tatilin son noktası! :) ve en eğlenceli kısmı... roller-coaster'lar, eğlence & adrenalin!! Günün en sonunda, akşam 21:00'a kadar orada kalmanıza değecek bir havai fişek gösterileri var! Biz oraya metroyla gittik, gayet kolay ulaşımı var. Toplamda 1,5 saatte varıyorsunuz ona göre sabahtan erken hareket etmekte fayda var!..
 

Ekim ayı Paris tatilimizden hemen 3 ay sonra Ocak ayında da fuar için tekrar gittik Paris'e... bu sefer karlı Paris nasılmış görmüş olduk. BUZ!!! Pek tavsiye etmiyorum açıkçası, her dönen ateşlerle yatıyordu burada, neyse ki biz hasta olmadan kurtulmayı başardık! Ama sizlere karlı Paris'ten birkaç fotoğraf sakladık...
 
Etiketler: , edit post
0 Responses

Yorum Gönder