Amsterdam’a geldiniz ve hiçbir şey bilmiyorsanız, şehri keşfetmek istiyorsanız mutlaka Iamsterdam kartı edinin. Hop on-hop off otobüslere mi binmek istersiniz, bisiklet kiralayıp tram’e mi binersiniz bilmem. Ama gideceğiniz müzeleri belirleyin. Programınızı buna göre yapın. Kesin şehri yürüyerek gezerek keyfini çıkaracak vakti bırakın kendinize. Havanız güzelse mutlaka biraz keyif yapın!

 Amsterdam biraz ufak bir şehir olduğundan buraya kadar gelmişken;
Marken-Volendam (güzel manzarali kuzey sahil kasabalari),
Zaanse Schans (yel degirmenleri), 
Keukenhof (sadece nisan ve mayis aylarında açık olan lale bahceleri-internetten bilet almakta fayda var önceden) gibi yerleri de gunubirlik gezmenizi tavsiye ederim.

 Amsterdam'in en guzel muzeleri; Stedelijk(modern sanat), Rijksmuseum(en buyuk ve kapsamlı resim heykel muzesi), Anne Frank'in evi (internetten onceden bilet almanizi tavsiye ederim cok sira oluyor) ve Foam (fotograf muzesi) tavsiye ettiklerim arasında. Tabi ki Heineken, Van Gogh müzesi falan gibi daha nice müzeler var… zevkinize bırakıyorum.

 

 Şehrin en guzel ve en buyuk parki Vondelpark. Mutlaka bisiklet kiralayip (Mac Bike – bike rental) vondelpark’ta bisikletle gezin, hava guzel olursa mutlaka piknik yapın…
 Şehirde satışı olan doğal bitkiler, kekler gibi detayları ye-iç için en ideal mekan…

 

 Bunları bulabilmek icin en turistik mekan Coffeeshop Bulldog – sadece redlightta 3 tane var – leidseplein’de 1 tane cok buyuk var. .
Coffeeshop Easytimes ve Abraxas bizim satin alip memnun kaldigimiz en guzel 2 mekandı. Easytimes’da strawberry haze tavsiyemizdir hatta :) Red light street’i tabiki gidip görmek gerekir – aksam ozellikle.
 

 Kanallarında tekneyle gezmek cok keyifli. Buyuk turistik tekne turları yerine ufak tekne kiralamak daha keyifli oluyor. Ama gelmeden bunu da ayarlamanızda fayda var : boat.nl gibi sitelere bakabilirsiniz.

 9 straatjes (9 caddecik) bircok butik ve kafenin oldugu sehrin tatlı bir kismi. Kanalların etrafinda dolasarak guzelce zaman gecirebilirsiniz.
Leidseplein sehrin Taksim meydani gibi merkezi…
Alışveriş icin 9 streets ve Kalverstraat tavsiye ederim.

 Kahvaltı / brunch / kahve molası : 

 Singel 404 (çikolatalı brownie!!)

 

Pancakes! (bence küçük pudra şekeri ve tereyağlı pancake’leri kaçırmayın!)
Cafe Winkel (daha önce yazdım – apple pie!)
De tart van m’n tante (çok otantik şirin bir cafe)

 

 Öğlen veya çok acıktığınız herhangi bir “an”da : 

 The Butcher (daha önce yazmıştım)
 Maoz falafelci,
New York slice pizzacılar ve tabiî ki her köşede bulunan kızarmış patatesçiler!
 

 Akşam güzel yemek yemek için : 

Momo (muhteşem! Kesin gidin)
Pasta e basta (İtalyan)
De Klos (et)
Yamazato (sushi)
Toscanini (İtalyan)

 Gece eğlencesi için : 

Eğlence olarak Boom Chicago diye bir gösteri var. Başarılı deniyor – vakit ve nakit varsa gidip görülesi. http://www.boomchicago.nl/you-come-to-us/
Supperclub
Sugar Factory
Paradiso
Hotel Arena
Club 8
Jimmy Woo
Club 80
Players