Uzun bir aradan sonra yeni yerlerle karşınıza çıkıyoruz....
evet, baylar & bayanlar size tavsiyem bu yazıyı güzel bir fon müziği eşliğinde, kahvenizi yudumlarken okumanız...
yine yeniden bir konuk yazarımla baş başa bırakıyorum sizleri...
en yakın arkadaşlarımdan biri olan Nancy Koen Levi - kendisinin kişisel blogunu takip etmek isteyenler için tık tık : http://nancycokoen.blogspot.com/
Ocak 2013'te gittikleri son Barselona tatilinden (4 çift gittiler) en yeni tavsiyelerle karşınızda...
fazla söze gerek yok, sizi onun yazısıyla bırakıyorum, iyi tatiller!

Tatilimizin ilk akşamında eşlerimiz bizi bırakıp Barcelona FC maçına gittiler biz de fırsat bu fırsat deyip 4 kız tapas yemeğe gittik. Amaç az yemek bol içmekti! :) Ancak o kadar yorgunduk ki bol yedik az içtik. Gittiğimiz tapasçının adı Ciutat Comtal. Gerçekten muhteşem bir yer, kapıda uzun bir kuyruk görebilirsiniz sakın sakın vazgeçmeyin, bize sıra 40 dakikada geldi. Sıra gelmesini beklerken barda oturup yemeğe başlayabiliyorsunuz. Küçük tapaslardan onlarca çeşit var. Garsonun tavsiyelerini dinledik, sizin de dinlemeniz tavsiye edilir.
Adres: Rambla Catalunya 18, Barcelona
Yurdışı ya da yurtiçi tüm seyahetlerde turistik yerlerdense yerel yerlere gitmeyi çok severim. Orada yaşayan bir Türk arkadaşımızın tavsiyeleri ile harika yemekler yedik. Onun bir diğer tavsiyesi ile Kiosko Burger Bar adlı hamburgerciye gittik. Herşey self servis, menüden ne istediğinizi seçiyorsunuz kağıttan işaretliyorsunuz ve kasaya gidiyorsunuz. Bu arada masa bulmak için şans gerekiyor. İçerisi çok büyük değil. 3-4 masa ve bar sandalyelerinden var. Önce gaza gelip 2şer hamburger sipariş etmeyi düşündük ama hepimiz birtanede kaldık. Turistik olmayan ama iddia ediyorum aklınızda yer edecek bu hamburgeciye gitmeden Barcelona’dan dönmeyin.... 8 kişi 1 hamburger 1 içeçek ve bir patatese toplamda 50 euro civarı para ödedik.
Adres: Avinguda Del Marques de L’argentera 1 bis, 08003 Barcelona
Bu tatil çok şanslıydık çünkü hep çok güzel yerlerde yemek yedik. Barcelona deniz kenarı bir şehir olduğu için balık ve balık ürünleri çok var. Yine tavsiye üzerine bir öğlen böcek yemeğe gittik. :) Hemen suratınız bozulmasın, kalamar karides, yengeç, ahtapot ve ıstakoz deryasında bulduk kendimizi. Gittiğimiz restoranın adı La Paradeta. Sokak arasında turistin yoldan geçerken görüp girmesine imkan olmayan bir yerde. Restorana kapıdan girer girmez karşınızda kasap gibi biri karşılıyor ve önünüzde balıklar. Hangi balıktan ne kadar istediğinizi söylüyorsunuz daha pişmemiş hali ile tartıyor, kese kağıdına koyuyor ve içeri mutfağa veriyor. Konsept harika. İçeçeklerinizi aldıktan sonra masada bekelemeye başlıyorsunuz :) burada da garson yok. Mutfağın ufacık penceresinden verilen numarayı dinliyorsunuz. Ardından balıklar yavaş yavaş gelmeye başlıyor. Yemek biterken aklınızda her zaman kalacak bir yer olduğuna iddiaya girebilirim. Ancak ne kadar para ödediğimizi hatırlamıyorum. Çeşme’de Langusta’da bunun 3 katı öderdik dediğimizi hatırlıyorum. Yani çok pahalı değildi. Restoran her saat açık değil, güncel saatler için web sitesini takip etmenizi öneririm.
Web: http://www.laparadeta.com/marisqueria-la-paradeta-born-barcelona.html
Adres: 4-5 şubesi var biz Born’dakine gittik, adresi: C/ Comercial 7 08009 Barcelona Tel. 932 681 939
Son olarak size son gün gittiğimiz tapasçıdan bahsetmek istiyorum. Cumartesi günü tatilimizin son günüydü, gün içerisinde yapacaklarımızı yaptıktan sonra akşamüstü çok acıktık, tapas atıştıralım akşam da güzel bir yemeğe gidelim dedik. Yine tavsiye üzerine öyle bir yere gittik ki.. Hiç bitmeyeceğini zannettiğimiz bir sıra karşıladı bizi, meğer gittiğimiz yer en meşhur yerlerden biriymiş. Turistlerden çok işadamı iş kadınları ve tatil gününü arkadaşları ile geçirmek için gelmiş kişilerin çoğunlukta olduğu bir yerdi. İsmi Catalana Cerveseria, yaklaşık 50 dakika sıra bekledikten sonra en güzel masaya oturduk. Yemekler geldikçe, akşamki programı iptal etme senaryoları kurduk. Sonunda akşamüstü 4’te oturduğumuz yemekten saat 6 buçukta kalktık. Tabii ki akşam yemeğe gidemedik :). Çok ama çok fazla tapas, 4-5 tatlı, 2 şişe şarap ve diğer içeçeklere toplamda 8 kişi 250 Euro verdik. Şiddetle tavsiye ediyorum :)
Adres: Carrer De Mallorca 236 Barcelona
Şimdi kısaca size caddelerden sokaklardan alışveriş mekanlarından bahsetmek istiyorum.

1)Passeig De Gracia boydan boya gezilebilecek çok güzel bir cadde. Bu cadde Barcelona’ nın en lüks caddelerinden birtanesi. Bizim Bağdat Caddesi gibi sağlı sollu dükkanlar var. Çok pahalı markalar da var, yerel ve ucuz markalar da var.
Not: La Rambla ile kesiştiği yerden başlayın gezmeye, orada sorarsanız Passeig De Gracia nerede mutlaka gösterirler.

2)Avinguda Diagonal bir diğer güzel cadde, Passeig De Gracia’nın bir paralel caddesi. Burada çok güzel ev mobilyası satan mağazalar var. 

3)La Rambla’yı boydan boya yürüyebilirsiniz, sağlı sollu oteller var ancak ortada çiçekçiler ve heykel olmuş insanlar var, şehrin turistik merkezi diyebiliriz.

4)La Rambla’nın hemen arkasında Katedral var çok güzel bir meydan ve arka sokaklarına girip kaybolun. Her şekilde caddeye çıkarsınız hiç meraklanmayın. Katedral’ın adı Catedral De Barcelona , katedralın olduğu meydanın ismi ise Gothic Quarter. Bu da bahsettiğim Katedralin önü :
5)Sagrada Familia ve Gaudi’nin evi şehrin simgesi . Severseniz içlerine girip gezin, dışarıdan görmem yeter diyorsanız görün bir de resim çektirin tamamdır! :)

6)Plaza de Catalunya bizim Taksim meydanı gibi, bu meydan da Cafe Zurich var, çok özellikli olmasa da bir çay kahve şarap molası verebilirsiniz.

7)Port Olimpic’i gezin. Marina ve yemek yerleri var, güzeldir, hem güzel tekneler görürsünüz hem de canınızın istediği şık bir restoranda yemek yemiş olursunuz. Bu arada kumarhane zevkiniz varsa o da Port’ta.

8)Son olarak Cumartesi akşamı şehrin gece hayatını görelim dedik. Duyduk ki Born çok iyi, bizim Asmalı’nın daha küçüğü. Ufacık barlar var, insanlar sokakta. Bizim şansımıza hava da harikaydı, daha çok 20-30 yaş gençlerinin doldurduğu barlarda müzik çok yüksek sesli değil, daha çok içki içilip sohbet edilecek konseptteler. El Born oranın en güzel mekanıymış ancak biz yer bulamadığımız için başka yere gittik. İsmini not almadığım için yazamıyorum ancak siz El Born’a gitmeye çalışın!

Not: Resimler için Meyzi Venturero’ya teşekkür ederiz!